Otizm Bebeklik Dönemi Özellikleri
“…Diğer çocuklarımdan sonra bu kadar sakin bir bebeğimin olması beni çok rahatlattı. Mama saatlerinde karnını doyuruyor, altını temizledikten sonra yatırıyordum. Ben tekrar yanına gidene kadar ağlamıyordu. Dikkatimi çeken ilk şey, yanına gittiğim zamanlarda kucaklamam için kollarını kaldırmayışı, onunla konuşmama, oyunlarıma hiç karşılık vermemesi oldu…” “…Bebeğim doğduğundan beri adeta bir kabus yaşıyoruz. Bütün gün akşama kadar, bütün […]
“…Diğer çocuklarımdan sonra bu kadar sakin bir bebeğimin olması beni çok rahatlattı. Mama saatlerinde karnını doyuruyor, altını temizledikten sonra yatırıyordum. Ben tekrar yanına gidene kadar ağlamıyordu. Dikkatimi çeken ilk şey, yanına gittiğim zamanlarda kucaklamam için kollarını kaldırmayışı, onunla konuşmama, oyunlarıma hiç karşılık vermemesi oldu…”
“…Bebeğim doğduğundan beri adeta bir kabus yaşıyoruz. Bütün gün akşama kadar, bütün gece sabaha kadar sürekli ağlıyor. Mamasını yedirmek, altını temizlemek mümkün değil, ancak kucağıma alır sallarsam veya arabasına koyup gezdirirsem biraz sakinleşiyor….”
Otistik özellikler gösteren bebeklerin iki tip davranış biçimi geliştirdikleri gözlenmiştir. Bunlardan biri, yukarıda açıklanan ikinci örnekteki gibi sürekli ağlayan, huysuz olarak adlandırılan bebeklerdir. Bakımları oldukça zor olan bu bebekleri, sürekli sallamanın dışında rahat ettirmek mümkün değildir. Öyle ki, giydirme, yıkama gibi günlük etkinliklerde sallanmanın kısa bir süre durması bile ağlamalarına neden olabilir.
İkinci tip otistik bebekler ise, birinci örnekte olduğu gibi, sakin, bütün gününü yatakta geçiren bebeklerdir. Acıktıklarında ağlamamaları nedeniyle bakımlarının kolay olmasına rağmen, anneden hiç bir ilgi beklememeleri, çevrelerine karşı ilgisizlikleri anne-babaları endişelendiren özellikleridir.
Otistik çocukları olan bir çok anne-baba, çocukların bebeklik döneminde olağan dışı bir durumla karşılaştıklarını hissettiklerini açıklayamadıklarını belirtmişlerdir. Bazı anne-babalar ise, bebeklerinin diğer bebeklerden farklı olduğunu gördüklerini, ama bebeklerinde farklı özellikler olduğunu düşünmek bile istemediklerini söylemişlerdir. Ayrıca anne-babalar çocuklarında otistik davranışların üç yaştan önce ortaya çıktığını sıklıkla belirtmişlerdir. Otistik özelliklerin ortaya çıkışını, hastalık ve genellikle bir kardeş doğumu gibi nedenlere bağlayan anne-babalara da rastlanmaktadır.
- Fiziksel Özellikler
Bu dönemde otistik bebeklerin fiziksel gelişmeleri yaşıtlarından farklı değildir. Yaygın uyku ve beslenme problemlerine rağmen hemen hepsi sağlıklı bebeklerdir. Fiziksel olarak birçok beceriyi olağan yaşlarda kazanmaya hazırdırlar; ancak bazı otistik bebeklerin çevrelerine karşı ilgisizlikleri nedeniyle daha geç yaşlarda oturdukları, yürüdükleri gözlenmiştir.
- Sosyal-Duygusal Özellikleri
Normal bir bebek yaşamın ilk üç ayında, annesine bakar ; annesi onunla konuşurken gülümser, agular. Daha ileri aylarda ise her fırsatta kucağa alınmak için kollarını kaldırır, hazırlanır. Tanıdığı kişileri görünce heyecanlanır. İnsanlara ilişki kurmaktan hoşlanır. Yalnız bırakılınca ağlar, sinirlenir. Oysa otistik bebeklerde bunların tam aksine, kucağa alınmaya karşı isteksizlik göstermeye, kucağa alınınca huzursuz olma en belirgin özelliklerdir.
Otistik bebekler genellikle çevreleriyle ilişki kurmaz, insanların konuşmalarına tepki vermezler. İnsanlarla göz kontağı kurmaz, çok uzun süre boş bakışlarla oturabilirler. Kendi kendilerine gülümserler. Normal bebekler, insan yüzüne, hareket eden cisimlere bakar ve seslere gülerken, otistik bebeklerin ancak gıdıklandıkları, havaya hopladıkları zaman güldükleri gözlenmiştir. Bir çok otistik bebek, yalnız bırakıldığında mutlu görünür; bazıları saatlerce çarşafını ve yastığını tırmalar; bazıları ise yatağında oturur, öne arkaya sallanır veya başını yatağın kenarına vurur. Anneler genellikle bebeklerinin yüzlerinin ifadesiz olduğunu, gülümsemekle birlikte, yüzlerinde sevinç, utanç, rahatsızlık gibi ifadeler görmediklerini belirtmişlerdir. Bebeklerin yüzlerindeki ifadenin ve gözlerindeki bakışın hiçbir olay karşısında değişmediğini anlatan annelere de sıklıkla rastlanmıştır.
- Zihinsel Özellikleri
Normal bebek bir yandan çevresiyle ilişki kurarken, diğer yandan da bir çok cismi merak eder; gördüğü herhangi bir cisme uzanır, almak ister, ağzına sokar; daha sonraları elinden düşürdüğü oyuncak için ağlar, etrafına bakınır. Otistik bebek, etrafındaki insanlara olduğu gibi cisimlere karşı da ilgisizdir; uzanıp onları almak ya da yakalamak istemez. Çevresindeki seslere, cisimlere, hayvanlara ilgi göstermez. Otistik bebeklerdeki bu ilgisizlik ve meraksızlık karşısında, anne-babalar zaman zaman çocukta zihinsel bir problem olduğunu düşünürler; ancak çocuğun oturma, emekleme, yürüme v.b. bir çok beceriyi normal çocuklarla aynı zamanda kazanması ile bu düşünceden vazgeçerler.
- Konuşma Özellikleri
Normal bebekler genellikle 1 yaş civarında ilk kelimelerini söylerler. Yaşamın birinci yılında sesler çıkarır, çıkardıkları sesleri farklılaştırır, bu şekilde duygularını isteklerini ifade ederler. Normal bebekte görülen babıldamaların otistik bebeklerde görülmediği belirlenmiştir. Ayrıca diğer kişilerin kendileriyle kendileri ile konuşmasına ya da seslenmesine karşı tepkisiz kaldıkları gözlenmiştir. Bazı otistik çocuklar 0-2 yaş döneminde, tamamen sessiz kalabilir; bazıları ise yaşıtları gibi birkaç kelime öğrenebilir.
Otistik bebeklerin gelişimsel özelliklerinin yanı sıra, çok yaygın olarak görülen beslenme ve uyku problemlerinden de söz etmek gerekmektedir.
Otistik bebeklerde beslenme problemleri yaygın olarak gözlenir. Bunlardan çoğunun ilk aylarda emmesi de zayıftır, altıncı aydan sonra beslenme problemleri artar. Birçok bebek, süt dışında tüm yiyecekleri reddeder; bazıları ise normalin üstünde ve hemen her şeyi yiyebilir.
Uyku problemi, genellikle sürekli ağlayan, susturulması kolay olmayan bebeklerde gözlenmektedir. Ağlamaların, bağırmaların gece-gündüz aralıksız olması, anne-baba için oldukça büyük problem yaratmaktadır.